11 Ekim 2021 Pazartesi

Aşk Acısı Geçer mi?








“Aşk nedir, ben inanmam” diyenlerin bile
Yolları bir gün o yerle kesişir.
Eğer biraz duygunuz varsa,
Bir şekilde aşk size de dokunmuştur.

Kimi zaman hiç düşünmeden,
Kim olduğunu anlamadan
Bir anda içinde bulursunuz kendinizi.
Belki aklınızdaki kalıplara hiç uymuyordur.
Defalarca “olmaz” dediğiniz birisidir.
Ama aşk, plan dinlemez.

Bir anda bağımlı hissedersiniz.
Ne varlığıyla, ne yokluğuyla avunabilirsiniz.
Zihniniz “olmazlar”la savaşır.
Çünkü insan, yasak olanı arzular.
Neye sınır koyarsanız,
Orası ilgi alanınız olur.

“Olmaz” dediğiniz bu ilişkiden
Vazgeçtiğiniz gün,
Aşık olduğunuzu anlarsınız.

Ayrıldığınızda,
Bir daha göremeyeceğinizi bildiğinizde
Her şey, bir hasrete dönüşür.
Sizi sıkan detaylar bile
Özlediğiniz şeylere dönüşür.

Aşk yokluk bilincidir.
Sevgi birlikte büyür,
Ama aşk — hastalık gibidir…

Peki, aşk acısı geçer mi?

Geçer.
Ama kolay değil.
Her yerinden yaralanmış birinin iyileşme süreci gibidir.
Kimisi çabuk toparlar,
Kimisinin yılları alır.

Eğer bir veda dönüşsüzse:
Hiçbir anıyı saklamayın.
Bekleyin, kabuk bağlasın.
“Çivi çiviyi söker” diyerek
Başka kalplerde iyileşmeye kalkmayın.
Kimse sizin hemşireniz değil.
Bu acı sizin.
Ve ancak siz iyileştirebilirsiniz.

Peki geçtiğini nasıl anlarsınız?

Onun adı geçince
Ya da bir yerlerde onu görünce
İçiniz kıpırdamıyorsa…
Tebrikler. Atlatmışsınız.

Aşk, en güzel mucize…
Ama en ağır hastalık da olabilir.
Öyle bir sancıdır ki
Güzelliklerini bile karalar insana.

“Kim istemez mutlu olmayı…
Ama mutsuzluğa da var mısın?”
Dememiş mi Cemal Süreya?

Aşksız insan ölmez…
Ama içi donar.
Bitkisel hayatta gibi yaşar;
Hobilerle, alışkanlıklarla…
Mutluymuş gibi…

Nazım Hikmet zaten en güzel haliyle anlatmış:

“Ben sensiz de yaşarım,
Ama seninle bir başka yaşarım.”

Sevgilerimle,
Belgin Baykal

Ezik Demeyin Kimseye

Toplumun sessiz kahramanlarıdır onlar. Kendini öne atmayan, ama her şeyin farkında olan insanlar. Onlara ezik derler, çünkü bağırmazlar. Çün...