Her gün daha az seviyorum insanları…
Kendimi ikna edecek şeyler arıyorum insana dair.
Ama elimi neye atsam, hep hüzün çıkıyor.
Sevgisizlik, çirkinlik, açgözlülük, ihanet…
Dünya, insanların yarattığı çirkinliklerle dolu.
Herkes, mutluluk adına başkasının mutsuzluğu için uğraşıyor.
Herkes haklı ve ısrarlı tutumlarında.
Kimsenin vazgeçmeye niyeti yok,
Ama memnun olan da yok.
Kendi yarattıkları kaosun içinde kaybolup gidiyorlar.
Bir insana iyilik yapıyorsun,
İyilik bile sana ihanet olarak dönüyor.
Bunu yapan yine insan…
Belki en yakının,
Belki de yakın sandığın kişi…
Bunları gördükçe ümitsizleşiyorum,
Ve yalnızlaşıyorum.
Herkesten uzak, mutluluk oyunları oynuyorum belki.
Gerçekten insan arıyorum.
Hassas, düşünceli, sadece “ben” demeyen…
Evet, içimdeki sevgi ölüyor.
Bunu artık çok yoğun hissediyorum.
Yapmacık, sahte mutluluklar saçan insanların yanında
Kendimi sorgulamaktan yoruluyorum.
Herkesin kendini farklı anlatma çabası,
Ya da kendini tanımamaktaki ısrarı
Beni tamamen tüketiyor.
Daha uzaktaki insanları seviyorum artık.
Benim görüşmediğim ama iyiliklerini duyduğum insanları.
Güzel hedefleri olan, güzel işler yapanları.
Doğayı, hayvanı koruyanları…
Küçük detaylara takılmayanları…
Önyargılarını kaldırmış düşünebilen beyinleri.
Uzaktan sevmek, uzaktan özlemek…
Hayaline bırakmak bütün güzellikleri…
Tanımadığın insanlara iyilik yapmak,
Beklentisiz olmak en güzeliymiş.
Çevrende çok insan olması değil,
Gerçekten “insan” olması önemliymiş.
İşte yine: insan seviyorum.
Biliyorum, sevgisiz yapamam!
Ama…
Uzakları seviyorum artık.
Sevgilerimle,
Belgin BAYKAL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder