Olumsuz haberler,
dünyanın mahvolması beni çok etkiliyor.
İnsan olarak düşünülmemek,
yokmuşuz gibi davranılması çok acı.
Sürekli "Şükret" denmesi
bana iyi gelmiyor artık.
"Bulamayanlar da var" demek
artık teselli etmiyor.
Bir sürü masum insan, yok yere can veriyor.
Devletçilik oynayan insanların kararları
başkalarının hayatına mal oluyor.
Gittikleri yer belki iyi ama geridekiler eksik kalıyor.
Onlarsız yaşamak,
yokluklarına alışmak hiç kolay değil.
Hele bir de ölüm
haince bir saldırıysa!
Kalan kişi ne yapar?
Nasıl devam eder hayata?
"Şehit oldu" demek,
içteki acıyı hafifletir mi?
Vatan sağ olsun demek
özlemi unutturur mu?
Görüşebilecek mi bir daha?
Sarılıp kokusunu hissedebilecek mi?
Yarım kalan hayatlara
nasıl sevinilir bir ölümle?
İnsanlar duyarsızlaştı,
değerlerini yitirdi.
Her şey para ve konfor hırsına dönüştü.
"Çok üzüldüm" deyip
hemen ardından tatil selfisi çekiliyor.
Hiçbir şey olmamış gibi,
hayat devam ediyor belgeli olarak.
Çünkü herkesin psikolojisi
artık karmakarışık durumda.
Gülerken ağlayan,
ağlarken gülen insanlara dönüştük.
Her şeyden şikayet eden
bir toplum olduk maalesef.
Belki de bu kadar
acımasızlığı hak ettik.
Sadece kendimizi düşünmek
bizi bu hale getirdi.
Terörü lanetlemek, kınamak
acıları dindiriyor mu?
İçinizi rahatlattıysa,
topluca kınayın ve unutun.
Sonra sıradaki gelsin…
Çünkü başka bir şey yapılmıyor!
Yolu barıştan geçen
iyilik dolu insanlar ve yönetim diliyorum.
Sevgilerimle,
Belgin Baykal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder