3 Aralık 2022 Cumartesi
İmza Günüm
Kendimi yazarak ifade ettiğimi anladığımdan beri yazdım ve sizlerle paylaşmak istedim. Belki satırlarımda kendinizden bir şeyler bulursunuz☺️
6 Ekim 2022 Perşembe
E Kadar Hayatlar
Benim için yine heyecanlı bir dönem başladı,
ikinci çocuğum dünyaya gelmiş gibi bir duygu yaşıyorum.
Gerçekte kızım doğduğunda bu kadar hissedememiştim.
Elime aşırı canlı bana ihtiyacı olan bir melek teslim etmişlerdi.
Ne yapacağımı bilmiyordum tam olarak.
Ama bunda daha farkındayım, bu bebeğin gelişim süresini
ve kaderini ben yazdım.)
Kitaptaki kişilerin neler yaşayacağı, nasıl mutlu olacaklarını
göstermeye çalıştığım bir küçük dünyaydı burası.
Kitabın oluşum aşamasından biraz bahsetmek istiyorum.
Çünkü acımasızca eleştirenler oluyor.)
Yeni yapılan inşaat gibi düşünün.
Önce iskeletini kuruyorsunuz, sonra dış cephesini bitiriyorsunuz
ve sonunda iç detaylara yolculuk başlıyor.
Kitabın anlatım şekli ve kurgusu en hassas nokta.
İşçiliğin çok iyi olması gerekiyor ki inşaata yazık olmasın.)
Defalarca içinizden yüksek sesle okumanız gerekiyor.
O zaman kulağınıza hataların gelmesi daha mümkün.
Yani bu benim çalışma şeklim.
Kurguda hata var mı?
İsimler her defasında doğru yazılmış mı, tarihlerde sorun var mı?
Zamanlama hatası ve konu bütünlüğü derken uzun bir çalışma sizi bekliyor.
Hatasız değil, az hatalı yazmaya çalışıyorsunuz.
Çünkü kusursuzluk isteği daha çok hataya yöneltiyor insanı.
Onun için rahat ve disiplinli çalışmak gerekiyor.
Daha önceki kitabımı “kitapyurdun’dan” çıkartmıştım.
Orada ücretsiz basım sistemi geçerli gözüksede,
kitap yükleme aşamasını geçemediğiniz için bir ajanstan destek alıyorsunuz.
Dolayısıyla yine bir ücret ödeyip kitabınızı ortaya çıkartıyorsunuz.
En kötü yanı sizden başka reklamınızı yapacak ve
ilgilenecek kimsenin olmaması.
Aynı doğurduktan sonra çocuğuna sahip çıkmayan
anne gibi ortada bırakıyorlar sizi.)
Instagramda bu işi yapan kişiler var, kitabınızı sizden hediye olarak
istiyor ve okuyup yorumluyor.
Çok içten ve doğal yorumlamalarına rağmen onlarda
bu işi yapanlar olarak birbirlerini takip ettiklerinden bir işe yaramıyor.
Yani eserinize güveniyorsanız onu iyi bir yayınevinden çıkartmayı tercih edin.
Maliyetli olsa da itibarda tasarruf olmaz dememişler miydi.)
Her yerden satılabilmesi ve yayınevinin reklamlarınızı
üstlenmesiyle belki okur kitlesi artabilir.
Instagramda, ilgilendiğim konu kitap basımı olunca,
onlarla ilgili karşıma hep teklifler çıkmaya başlamıştı.
“Ayyıldız yayınevi” kitabınızı ücretsiz basalım şeklinde karşıma çıktı.
Tabii bu devirde parasız kim sizin kitabınızı basmak istesin?
Ancak ünlü ve daha önce tanınmış bir yazar olmanız gerekiyor.
Dolayısıyla bunun hikaye olduğunu bile bile aradım.
Karşıma enerjisi yüksek tatlı bir editör çıktı.
Başka bir yere sormadan teslim oldum resmen.
Beklediğim rakamın altında olması beni rahatlattı,
onun dışında asla ücretsiz basım diye bir şey yok inanmayın.)
Umarım yine hislerim yanıltmaz beni.
İkinci kitabımın adı ‘E Kadar Hayatlar’
Hayat dediğimiz süreç ne kadar uzun gibi gözükse de
bir sesli harfin diğer harflerle bütünleşmesi kadar değil mi?
Seven 'e' kadar…
Evlenen 'e' kadar…
Giden 'e' kadar…
Gelen 'e' kadar…
Öğrenen 'e' kadar…
Eğlenen 'e' kadar…
Ve
Ölen 'e' kadar…
Bu kitabımda iki neslin aşkı var. Babanın ve kızının ayrı ayrı aşk hikayesi…
Tabii onlara bu yolculuklarında eşlik eden başkalarının hikayeleri.
Şehnaz hayatına kendi imzasını atmak üzere yola koyulmuştu.
En büyük desteği olan babası Kemal Bey’in
geçmişte kaldığını sandığı gizli hikayesiyle yüzleştiğinde
her şey aynı kalacak mıydı?
Onları neler bekliyordu gelecekte?
Aşk mı? Mantık mı? Konfor mu?
Kendi hayatlarının limanı olabilecekler miydi?
Umarım beğenirsiniz.
Sevgilerimle
Belgin Baykal
https://www.kitapyurdu.com/kitap/e-kadar-hayatlar/628607.html&filter_name=belgin+baykal
Kendimi yazarak ifade ettiğimi anladığımdan beri yazdım ve sizlerle paylaşmak istedim. Belki satırlarımda kendinizden bir şeyler bulursunuz☺️
30 Temmuz 2022 Cumartesi
Candan Severiz Biz?
Kendimi yazarak ifade ettiğimi anladığımdan beri yazdım ve sizlerle paylaşmak istedim. Belki satırlarımda kendinizden bir şeyler bulursunuz☺️
10 Temmuz 2022 Pazar
Hanginiz Çok Sevdi
Ansızın bir kapı çalar,
Aşkın sesini nerede olursa tanır kalp.
Uzun ara vermiş, dinlenmiş kalpler
Hazırdır yeniden buluşmaya.
Sonunu düşünmez her zaman...
Hani “Bir kıvılcım yeter, hazırım bak” der ya Sezen,
İşte tam da öyle başlar.
Önce aynılıktan doğar her şey,
Nasıl da heveslidir ruhlar ortak zevkler bulmaya.
Sanki diğer yarısını bulmuş gibi sevinir insan,
Başlar umutlar ekmeye…
Ama o duygular,
İki kişide aynı derinlikte yaşanmaz.
Sevmeyi bilen insan,
Nasıl güzel seveceğini de bilir.
Gösterir tüm içtenliğiyle;
Neyi saklayacaktır ki?
Aşk, oyun değildir.
Seviyorsan, seviyorsundur.
Ama işler her zaman öyle gitmez...
Sevmeyi bilmeyen biriyle karşılaştığında,
Kendi hislerini ona öğretmeye çalışırsın.
Her anlamsızlığı anlamlandırır,
Olmayanı oldurmaya uğraşırsın.
Ve onun gözünde sadece
“vazgeçilemeyen biri” olursun.
Yine başlar en kötü hastalık:
Gereksiz ego şişmesi.
Oysa aşk ortak alanda yaşanır.
Kimin daha çok sevdiği değil,
Kimin daha çok emek verdiği belirler sonu.
Ve bazen...
Sevgi fazla gelir.
İleriye dönük taramada,
Bunun hep böyle süreceğini anlarsın.
Çekersin kendini.
Uzmanlaşırsın uzaktan sevmelere…
Zararsızdır çünkü.
“Seven insan bırakmaz” derler ya,
Oysa bazen en çok seven gider.
Daha fazla yaralanmamak için.
Büyük değişime hazır değildir kalan da giden de.
Ve aşk, belki de en güzel yerinde biter.
“Zaten bir gün bitecekti” diyerek avunur kalbin.
Gerçekte kim daha çok sevmiş,
Ne fark eder?
Giden de kalan da aynıdır aslında.
Aşkları "kim daha çok sevdi?" değil,
"Kim daha çabuk vazgeçti?" belirler.
Sahipsiz kalır nadir duygular…
Beklersin bir süre,
Dinlendirirsin ruhunu.
Ve sonra teşekkür edersin…
Yorulmadığın, daha fazla acı çekmediğin için.
Sen toparlarsın kendini,
Ama o, yeni başlar belki daha çok sevmelere.
Aşk bu…
Oyun sevmez.
Saygı gösterin geldiğinde.
Sevgilerimle,
Belgin Baykal
Kendimi yazarak ifade ettiğimi anladığımdan beri yazdım ve sizlerle paylaşmak istedim. Belki satırlarımda kendinizden bir şeyler bulursunuz☺️
7 Temmuz 2022 Perşembe
Siz Hiç Çocukluğunuza Rastladınız mı?
Sıcak bir günde, kitabımı ve kulaklığımı alıp havuza gittim.
Ama gözlüğümü evde unutmuştum.
Kimsenin olmaması her zamanki gibi tercihimdi.
Koca alanı beş kişi kullanıyorduk.
Gözlüğümün olmayışı, sadece müzik dinlememe
ve etrafı gözlemlememe neden oldu.
Evden çıkarken her zamanki o “ne unuttum acaba?”
sorusu yine karşıma çıkmıştı.
Bu defa gerçekten iyi ki unutmuşum…
Çünkü o küçük kızı kaçırmak istemezdim.
Küçük Ela, kendi hazırladığı çantasıyla gelmişti havuza.
Havlusunu itinayla bir şezlonga serdi.
Çantasından havuz gözlüğünü ve şnorkelini çıkardı.
Sonra etrafına hiç aldırmadan koştu, duş aldı ve havuza atladı.
Sıcak mı, soğuk mu hiç umursamıyordu.
Zorunlu yüzücü gibiydi.
Üşüdüğünü bile belli etmiyordu.
O kadar kendine hakimdi ki…
Suyun içinde özgürlüğünü ilan etmiş gibiydi.
Oradan oraya savruluyor, defalarca atlama denemeleri yapıyordu.
Kendine “oldu” onayını verene kadar da pes etmiyordu.
Yanına gelen başka bir kıza aldırmadan
oyununa devam etti.
Sonra yorulup çıktı.
Havlusuna sarındı, kurulanıp oturdu.
Çantasından güneş kremini çıkarıp büyük bir dikkatle sürdü.
Her hareketi o kadar bilinçliydi ki…
Sanki küçük bir yetişkin.
Yaşı tahminimce 8, belki 9'du.
Ama davranışları yaşından çok ileriydi.
Sonra kendini güneşe bıraktı.
Beyaz teni yanar mı diye endişelendim.
Ama o kadar huzurluydu ki, karışamadım.
Ona dikkatle bakarken,
yüzündeki gülümseme bir yerlerden tanıdık geldi.
Sonra fark ettim…
Ben yıllar sonra çocukluğumla karşılaşmıştım.
Psikologlar hep der ya,
“Geçmişteki o çocuğa git, sarıl.”
Benimse terapiye gitmeme bile gerek kalmamıştı.
Çünkü o çocuk yanımdaydı.
Sorumluluklarının farkında,
az hata, çok bilinç ve huzurlu bir yaşam arayan…
Birazdan havuzdan bunaldığım için içeri geçtim.
Sonra duş bölümünde tekrar karşılaştık.
Yanına bir arkadaşı gelmişti.
O bu kez onun eşyalarını toparlıyordu.
–“Şampuanı yine duşta bıraktın değil mi?” dedi.
Ve göz açıp kapayıncaya kadar buldu getirdi.
Arkadaşı ise onun kadar farkında değildi hiçbir şeyin.
Daha bağımlı, daha dağınık ve oldukça çekingen görünüyordu.
Artık dayanamadım, konuşmalıydım onunla.
İçimden bir ses “Bu çocuk kesin kova burcu” diyordu.
–“Ela, senin burcun ne?” dedim.
Şaşırarak baktı bana, şnorkelini yıkarken.
–“Kova burcuyum ben,” dedi o tatlı gülümsemesiyle.
İçimde bir şey kıpırdadı.
–“Biliyordum!” dedim.
“Ben de kovayım. Seni havuzdan beri gözlemliyorum biliyor musun?
Ne kadar sorumluluk sahibisin, hayran kaldım.”
Nazikçe sordu:
–“Sizin doğum gününüz ne zaman?”
–“6 Şubat,” dedim.
–“Aaa benimki de 6 Şubat!” dedi.
“Yalnız kışın doğduğum için biraz üzgünüm,
çünkü herkes ara tatilde oluyor.”
Onun derdi başkaydı, ben ise bu büyülü tesadüfün izindeydim.
Neden çocukluğumla karşılaşmıştım?
Neden bugün?
Ela yanımdan ayrılırken bana daha birçok şey anlattı:
Arkadaşını, dayısını, yengesini…
Gevezeliği bile bana benziyordu.
Ben de çocukken, evde olan biten ne varsa
yakınlık kurduğum kişilere anlatırdım.
Ah Ela…
Artık çocukluğumu özlediğimde seni hatırlayacağım.
Umarım bir gün yeniden karşılaşırız,
geleceğin yorgun ama huzurlu kızı.
Sevgilerimle,
Belgin Baykal
Kendimi yazarak ifade ettiğimi anladığımdan beri yazdım ve sizlerle paylaşmak istedim. Belki satırlarımda kendinizden bir şeyler bulursunuz☺️
2 Temmuz 2022 Cumartesi
Hoş geldin Sen
Kendimi yazarak ifade ettiğimi anladığımdan beri yazdım ve sizlerle paylaşmak istedim. Belki satırlarımda kendinizden bir şeyler bulursunuz☺️
28 Haziran 2022 Salı
‘Çöp Kamyonu Kanunu’ Duydunuz mu?
Kendimi yazarak ifade ettiğimi anladığımdan beri yazdım ve sizlerle paylaşmak istedim. Belki satırlarımda kendinizden bir şeyler bulursunuz☺️
Ezik Demeyin Kimseye
Toplumun sessiz kahramanlarıdır onlar. Kendini öne atmayan, ama her şeyin farkında olan insanlar. Onlara ezik derler, çünkü bağırmazlar. Çün...
-
Geçen gün gözüme bu cümle çarptı ve üzerinde yazı yazacak kadar düşündüm. "Anahtar gibi sadece kaybolduğunda aranan...
-
Kartal, kuş türleri içinde en uzun yaşayanlardandır. Bazıları 70 yıl kadar yaşar. Ama bu uzun ömür için, 40 yaşına gel...
-
Aile terapisti Dr. Susan Mandel, “Erkeklerin aldatmakla ilgili sorunları şu: Erkekler kadınlar gibi ilişkilerde yapıcı ve iletiş...






