Hayatta en zor ve en keyifli şey ne deseler herhalde
"Kadın olmak" derdim. Bir kadının gücü, yüreği, sevdası, analığı,
evlatlığı, arkadaşlığı, desteği, fedakarlığı, ileri görüşü, sağ duyusu,
sabrı ve her zorluğa karşı ayakta durabilmesi, kadına has bir durum
gibi geliyor. Tabii ki istisnaların olduğunu da unutmamak gerekir.
Ama biz çoğunluktan ve genel durumdan bahsediyoruz.
Erkekler, kadını çok sever gibi gözükse de, en çok nefret
ettiklerinin arasındadır. Trafikte sevmez, iş hayatında sevmez, çok
aradığında sevmez, aramadığında sevmez, kıskanmadığında
sevmez, kıskandığında sevmez.
Fikri olmadığında sevmez, fikir verdiğinde sevmez, yemek
yapmadığında sevmez, oyunda yenilince sevmez, başkasıyla
konuşurken sevmez.)
Genelde kadınlar için, “Hiçbir şeyle mutlu olmuyor" deseler de,
kadınları aratmazlar! Bir kadından beklenti çok büyüktür.
Kadınların mükemmel erkek arayışı gibi, onlarda mükemmel kadın
ararlar. Basit gibi görünseler de kendi dünyalarında onlarda
karışıktır. Anlaşılmak isterler ama anlamak konusunda çok
yetenekli değillerdir.
İki tarafında birbirinden çok farkı yoktur aslında.
Tüm bu zorlukları düşününce, yine de kadın olmak özel bir şey.
Can Dündar, bir erkek olarak; bir kadını ve kadın olmayı ne güzel
ifade etmiş.
Kadın Olmak!
Bir kadın çocuktur aslında… Çocuk gibi davranmayı sever.
Erkeğin kendisine bir çocuğa gösterdiği şefkati göstermesini ister.
Bir çocuğu okşar gibi incitmekten korkarak sevmeli erkek kadını
Ama hiçbir kadın çocuk muamelesi görmek istemez.
Söylediği şeyler çocukça da olsa dinlenilmesini, dikkate alınmasını
ister. Yani bir kadının çocukluk yapmasına izin vereceksiniz; ama
asla onu bir çocuk olarak görmeyeceksiniz..
Bir kadın güçlüdür aslında…
Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür. Ama bu gücünü her zaman
ortaya koymasını sevmez.
İster ki, erkeğin gücü kendisine huzur versin.
Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile erkeğin yapmasını bekler.
Böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de erkeğinin
ne kadar güçlü olduğunu görecektir.
Ancak kadın gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz.
Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar.
Bir kadın sevgidir aslında…
İçinde her zaman sevgiyi taşır. Sevdiklerinden kolay ayrılamaz.
Sevdiklerini kolay kolay kıramaz. Zor sever; ama, tam sever.
Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için yüreğinin kabul ettiğini
beyninin de kabul etmesi gerekir ve sevmezse de onu asla sevmeye
zorlayamazsınız. Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz.
Ancak beyninde yer alamazsınız. Her an terk edilebilirsiniz.
Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette.
Bunun tek nedeni ise engelleyemedikleri "Acımak" duygusudur.
Bir kadın yalnızdır aslında…
Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz.
Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır.
O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez.
Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz.
Yalnızlık onun sığınağıdır. O sığınağa ne zaman gireceğine,
ne kadar kalacağına hep kendisi karar verir.
Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız, onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz.
Bir kadın çılgındır aslında…
Neler yapabileceğini erkek aklı hayal bile edemez.
Üreticiliğinin sınırı yoktur ama bunu ortaya çıkartmak için
hayatının erkeğini bekler. Hoyratça harcamaz üreticiliğini.
Sadece erkeğine saklar. Bir kadının gerçek erkeği olmayı
başarabilmişseniz çok şanslısınız demektir.
Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar olduğunda anlam
kazanıyor. Yemek yemek, su içmek bile. Bir kadının elinden
içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup içtiğiniz su
arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz?
Anlıyorsanız ne mutlu size!
Anlamıyorsanız ne yazık ki yaşamıyorsunuz!
Bir kadını ağlatırken çok dikkat edin!
Çünkü Allah gözyaşlarını sayar.!
Kadın; erkeğin kaburgasından yaratıldı, ayaklarından yaratılmadı.!
Öyle olsaydı ezilirdi.!!! Üstün olsun diye başından da yaratılmadı!
Ama göğsünden yaratıldı...
Eşit olsun diye…
Kolun biraz altında…
Korunsun diye.!!!
Kalp Hizasında Sevilsin Diye!
Ne mutlu kadınım diye.)
Sevgilerimle,
Belgin BAYKAL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder