12 Haziran 2012 Salı

Eski Dostları Dinleyip Hüzünlenenlerden misiniz?






Unutulmuş birer birer
Eski dostlar, eski dostlar
Ne bir selâm ne bir haber
Eski dostlar, eski dostlar

Bu şarkı başladığında…
Bütün eller kilitlenir, bütün gözler buğulanır.
Kalpte saklanan hatıralar birer birer su yüzüne çıkar.
Dostu olmayanlar bile dostu varmış gibi hisseder o anda.
Öyle sihirli bir şarkıdır.

Hayatta her şeyin sahibi olabilirsiniz…
Ama dostunuz yoksa, eksiksinizdir.
Bir insanı hayatınızda tutamamışsanız, 

ya da onun hayatında kalamamışsanız…

İçinizde hep “yarım kalmış” bir şey olur.

“Hiç dostum yok” diyenler çoğu zaman karşı tarafı suçlar:
Beni anlamadı, beni hak etmedi…
Ama işin gerçeği bu mudur?

Gerçek bir dostluk için iki taraf da emek vermeli.
İyi günde yanında olmak kolay…
Peki ya kötü günde?
Onun sevincine, acısına kalpten ortak olabildiniz mi?
Sözleriniz, duruşunuz, bakışınız onunla birlikte miydi?

Eğer dostunuzun başarısı sizi rahatsız ediyorsa,
Sahip olduklarına imreniyor ve mutsuz oluyorsanız…
O zaman kendinize dürüst olun:
Dostluğu bilmiyorsunuz.

Samimiyet bulaşıcıdır.
Siz içtenseniz, o da olur.
Ama içten değilseniz, gözleriniz sizi ele verir.
Sevilip sevilmediğinizi, önemsenip önemsenmediğinizi…
Bakan gözler söyler size.

Unutmayın:
Dost olamayanın dostu da olmaz.

Vefa ve içtenlik, en temel iki değerdir.

Kusurlarınız varsa, onları fark edin ve düzeltmeye çalışın.
Geçmişi ayıplamak, insanı ileriye taşımaz.
Dün yanlış yaptıysanız, bugün değişin.
Önemli olan sabah çıktığınız yolda, akşam da yürümeye devam edebilmektir.

Sevgiyle ve dostlukla kalın.
Belgin BAYKAL

Hiç yorum yok:

Ezik Demeyin Kimseye

Toplumun sessiz kahramanlarıdır onlar. Kendini öne atmayan, ama her şeyin farkında olan insanlar. Onlara ezik derler, çünkü bağırmazlar. Çün...