28 Temmuz 2019 Pazar

Farklı Kardeş Olmak!











Aynı ailede büyür, bambaşka insanlar oluruz.
Tipler benzer, huylar hiç tutmaz.
Kardeşler farklılıklarını açıkça dile getirir.
Üstelik bunu en acımasız şekilde yaparlar.
“Bunu evlatlık mı aldınız?”
“Kesin bu hastanede karıştı.”
Anne baba da bu söylemlere katılır.
Beğendikleri huyları kendi taraflarına çekerler.
Beğenmediklerini diğer tarafa yüklerler.
Ve o meşhur düello başlar:
“Senin taraf mı, benim taraf mı?”
Kişiler bu oyunda kaybolur gider.
Oysa aynı ailede olmak,
Aynı insan olmak demek değildir.
Kurallar bile çocuklara göre değişir.
Cinsiyete göre büyütülen aileler vardır.
Erkek çocuğa özgürlük tanınır,
Kız çocuğa sınır çizilir.
Bu da huyları etkiler elbette.
Bazısı daha inatçı, daha asi olur.
Bazısı içine kapanır, duyarsızlaşır.
Uyum sağlayanlar ise iyi çocuk sayılır.
Ama iyi çocuk olmanın bedeli büyüktür.
Hiçbir hata size yakıştırılmaz.
Hep mükemmel olmanız beklenir.
Bu çok yorucu bir yük olur.
Kimse ne yaşadığınızı bilmek istemez.
Asi olursanız, sorumluluğunuz başkalarına kalır.
Uyumlu insanlar her yerde tercih edilir.
Çünkü kolay yönetilir, iş yüklenir.
Sabırlı, düzenli ve sorumludur onlar.
Ama sorunlu olanlar daha kurnaz davranır.
Zaferlerini zeka sanırlar,
Kendilerini kazanan ilan ederler.
Uyumlu olanlara saf gözüyle bakarlar.
Ama bu geçici bir zaferdir.
Hayat sonunda herkese adaletini sunar.
Saygı görmezler, mutlu olamazlar.
Bir şeyleri hep eksik kalır.
Ailede de toplumda da roller sabittir.
Bazıları idare eder, bazıları idare edilir.
Ama kardeş kalbi farklı atar.
Anlaşamasalar da kötülük düşünmezler.
Bağlar, arkadaşlıktan daha güçlüdür.
Ve öyle de olmalıdır zaten!

Sevgilerimle,
Belgin BAYKAL

7 Temmuz 2019 Pazar

Sen Çok Özelsin









İnsan her şeyden gider, kendinden gidemez.
Herkesi bırakır, bir tek kendini bırakamaz.
Herkesi değiştirmeye çalışır, kendine dokunamaz.
Çünkü kendini değiştirmeye kıyamaz.
Doğru olduğuna öyle inanır ki,
Anlaşılmadığını düşünür, yalnız kaldığını sanır.
Oysa yalnız değildir, sadece diğerleri gibidir.
Eleştirdiği, beğenmediği kişiler gibi...
Hatalarını göremez, başkalarıyla oyalanır.
Olduğu gibi kabullenmez, oldurmaya çalışır.
Görmek istediği: karşısındaki kendine benzesin ister.
Ama o başkasıdır, başka bir düşünce, başka bir beyin.
Allah herkese “Sen çok özelsin” egosu yüklemiş.
Bu yüzden herkes özel, herkes biraz yalnız kalmış.
Evet, insan yaratılmışların en özeli…
Ama kendi değerini bildiği sürece.
Kendisi gibi olduğu sürece.
Karşısındakinin duygularını görebildiği sürece.
Kalabalık ailelerde bile insanlar kaybolmuş hisseder.
Anlaşılamamış, unutulmuş, kenarda kalmış gibi.
Çünkü ailede bile kimse kimseyi anlamak istemez.
Herkes değer görmek, anlaşılmak ister.
Kimse kimsenin mücadelesine dikkat etmez.
Kendisi ne yaşıyor, ne hak ediyor, önemli olan budur.
Bu bireysel hesaplaşmalar, yalnızlığı artırır.
Ailedeki yalnızlık, toplumda daha da büyür.
Vermeden almak, anlamadan anlaşılmak...
Bu duygularla ne kadar yol alınabilir?
Kendimizi terk edip “biz” olduğumuzda,
İşte o zaman her şey değişir.
Mutluluk bireysellikte değil.
Üretmekte, paylaşmakta ve anlamakta gizli.

Sevgilerimle,
Belgin BAYKAL

Ezik Demeyin Kimseye

Toplumun sessiz kahramanlarıdır onlar. Kendini öne atmayan, ama her şeyin farkında olan insanlar. Onlara ezik derler, çünkü bağırmazlar. Çün...