SENDEN, BENDEN, BİZDEN...

Her şeyden bahsetmek gerek! Senden, Benden ve Bizden...

içsel yolculuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
içsel yolculuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Temmuz 2021 Pazar

Gittikçe Bana Benziyorum



Yeni açılmış bir mekân, oldukça kalabalık…
Kültür olarak arada kalmış…
Bir yanda caz müzik çalıyor,
Diğer yanda çoluk çocuk kalabalık aileler,
Serpme kahvaltılar eşliğinde serpilmişler,
Hiç görmemiş gibi yiyorlar.

Ben de akvaryumun en sakin kaya diplerinde yaşayan
Beta balığı gibiyim.
Kendime kuytu bir yer arıyorum,
Alt tarafı küçük bir kahve molası için.

“Arada insanlara karış” diyorlar,
Söz dinliyorum ve karışıyorum,
Sonra mutsuz olup söylenerek evime dönüyorum.

Beni mutsuz eden şeylere neden karışmak zorundayım,
Bunu sorguluyorum.
Sonra
"Karışmasaydım mutluluğun ne olduğunu bilemezdim" diyorum.

Kendimle nasıl bir iletişim kurduysam
Her sorunun cevabı da bende, gördüğünüz gibi. :)

Acılar, üzüntüler, hastalıklar bize hep derstir.
Hayat; mezun olamadığımız,
Her gün şaşırdığımız
Ve yeni yeni bilgileri almak için
Sürekli mücadele ettiğimiz büyük bir okul.

Ya hiçbir şeye kafa yormadan “ot” gibi yaşarsın
Ya da dibine kadar gerçeğe ulaşmaya çalışırsın.

Ama galiba ortalarda bir yerde mutluluk…

Ne çok fazlasını öğreneceksin
Ne de çok azıyla yetineceksin.
Ne çok fazla kazanacaksın
Ne de "bu ayı nasıl geçireceğim?" diye düşüneceksin.

Sana zarar verecek arayışların olmayacak mesela…

Mutsuzsan adını koyacaksın
Ve hayatını ona göre şekillendireceksin.
Mutluysan başkalarını mutsuz etmek adına
Mutluluğu aramayacaksın.

Kiminle oynarsan bu oyunu umarsızca,
Bir gün seninle de hayat oynar.

Hayatın bir karması var.
Ben başıma gelen her şeyde geçmişe gidiyorum.
Kime ne yapmıştım,
Kimin kalbini kırmıştım da
Şu an bununla yüzleşiyorum diye.

Gerçekten de yine buluyorum:
Kırdığım yerden kırıldığımı çok gördüm.
Hâlâ da bitmeyen bir karmanın içindeyim.
Ama daha güçlüyüm…

Ben güçlü doğmadım mesela.
Benim kanatlarımı kırmaya çalışan insanlara rağmen
Ben yaralı bereli uçmayı seçtim.
Acizliği hiç sevmedim.

İnsanların bana yaptıklarıyla değil,
“Ben ne yapabilirim onun için?” diye
Defalarca aynı yerlerde oyalandım.

Bunu onlar için yapmadım aslında.
Yine kendi huzurum için yaptım.

Ben bununla mutlu oluyorum.
Böyle de devam edecek sanırım.
Kuyruk dik,
Hasar büyük
Ama kontrol altında…

Sevgilerimle,
Belgin Baykal

- Temmuz 25, 2021 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş
Labels: bireysellik, içsel yolculuk, öz eleştiri
Belgin Baykal
Kendimi yazarak ifade ettiğimi anladığımdan beri yazdım ve sizlerle paylaşmak istedim. Belki satırlarımda kendinizden bir şeyler bulursunuz☺️

12 Temmuz 2021 Pazartesi

Akıştayım Yine




Bazen başka havada olurum ben,

Sen klasik müzik dinlerken,

Ben batıralım mı bu dünyayı?

Batsın bu dünya diyelim mi diye haykırırım,

Arabesk kaçar ruhuma,

Çığlıklarımız aynıdır aslında,

Bazen ben sen olurum, gelir Vivaldi ‘dört mevsim’ kulaklarıma,

Ya da Hauser, ‘Adagio’ ile dağıtır tüm ruhumu derinlerde,

Bir kız çocuğu ağlar çaresiz içimde,

Anlatamam ki bu hayatı, ben de çözemedim diyemem ki…

Sadece sakin kal, mutlu kal..! diyebilirim.

Her söylenene inanma!

Araştırmadan yargıya varma!

Bilemezsin kimsenin ne yaşadığını derim,

Sonra dönerim yine kendi hayatıma ve yaşanmışlıklarıma,

Sen hızlı hızlı yüzüp karaya ulaşmaya çalışırken,

Ben kendimi sırtüstü bırakırım sulara,

Nasılsa bildiği gibi sürüklemeyecek mi beni kıyıya,

Gerek yoktur senin gibi çırpınmalara, kendini yormaya,

Daha önce yorulduğum için bilirim…

Hayatın dengesini ben bozamam,

Ama o benim dengemi bozabilir ona karşı gelirsem,

Ben teslimim her şeyimle ama sağlam ilkelerimle,

Bak buradayım, koyvermişim kendimi akışa.

Sakin, dingin derin sularda…


Belgin Baykal


- Temmuz 12, 2021 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş
Labels: akışta olmak, içsel yolculuk, kendini bulmak, şiir
Belgin Baykal
Kendimi yazarak ifade ettiğimi anladığımdan beri yazdım ve sizlerle paylaşmak istedim. Belki satırlarımda kendinizden bir şeyler bulursunuz☺️

7 Temmuz 2019 Pazar

Sen Çok Özelsin









İnsan her şeyden gider, kendinden gidemez.
Herkesi bırakır, bir tek kendini bırakamaz.
Herkesi değiştirmeye çalışır, kendine dokunamaz.
Çünkü kendini değiştirmeye kıyamaz.
Doğru olduğuna öyle inanır ki,
Anlaşılmadığını düşünür, yalnız kaldığını sanır.
Oysa yalnız değildir, sadece diğerleri gibidir.
Eleştirdiği, beğenmediği kişiler gibi...
Hatalarını göremez, başkalarıyla oyalanır.
Olduğu gibi kabullenmez, oldurmaya çalışır.
Görmek istediği: karşısındaki kendine benzesin ister.
Ama o başkasıdır, başka bir düşünce, başka bir beyin.
Allah herkese “Sen çok özelsin” egosu yüklemiş.
Bu yüzden herkes özel, herkes biraz yalnız kalmış.
Evet, insan yaratılmışların en özeli…
Ama kendi değerini bildiği sürece.
Kendisi gibi olduğu sürece.
Karşısındakinin duygularını görebildiği sürece.
Kalabalık ailelerde bile insanlar kaybolmuş hisseder.
Anlaşılamamış, unutulmuş, kenarda kalmış gibi.
Çünkü ailede bile kimse kimseyi anlamak istemez.
Herkes değer görmek, anlaşılmak ister.
Kimse kimsenin mücadelesine dikkat etmez.
Kendisi ne yaşıyor, ne hak ediyor, önemli olan budur.
Bu bireysel hesaplaşmalar, yalnızlığı artırır.
Ailedeki yalnızlık, toplumda daha da büyür.
Vermeden almak, anlamadan anlaşılmak...
Bu duygularla ne kadar yol alınabilir?
Kendimizi terk edip “biz” olduğumuzda,
İşte o zaman her şey değişir.
Mutluluk bireysellikte değil.
Üretmekte, paylaşmakta ve anlamakta gizli.

Sevgilerimle,
Belgin BAYKAL

- Temmuz 07, 2019 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş
Labels: aile içi iletişim, anlaşılmak, bireysellik, ego, empati, farkındalık, içsel yolculuk, toplumsal eleştiri, yalnızlık
Belgin Baykal
Kendimi yazarak ifade ettiğimi anladığımdan beri yazdım ve sizlerle paylaşmak istedim. Belki satırlarımda kendinizden bir şeyler bulursunuz☺️

16 Mayıs 2019 Perşembe

Düşler ve Gerçekler!




Hayat bazen öyle insafsız ki,

küçük bir boşluğundan yakalar.

Hissettirmez en zayıf anında,

seni ta yüreğinden yaralar.


Sezen Aksu’nun yine muhteşem sözlerinden bir bölümü…

Gerçekten de insanın

en zayıf anında içeriye sızan bir virüstür aşk.

Kime? Niye? Neden?

Sorularının yok olduğu bir an.

Direnci düşmüş bedene gelen bir hastalık gibi.

Mantığın yok olduğu,

yüreğinin sesini dinlediğin bir ân…

Kendine uydurduğun bir sürü mazeret.

Gerçeklerden kaçış, düşlerde yaşam...

Her zaman düşlerimizdeki gibi bir yaşam bekleriz.

Her şeyin bizim isteklerimiz doğrultusunda geliştiği,

olmadığı zaman hayal kırıklıkları yaşadığımız...

Zararsız bir dünyada umutlarımızla yol aldığımız,

bir insana yüklediğimiz bir sürü olgu ve nitelik...

İşimize geldiği gibi görme eylemi...

Gözümüzde büyüttüğümüz ve

istediğimiz kimliğe soktuğumuz hayalimiz…

İşte ikilem burada başlar:

Düşlerimiz ve Gerçeklerimiz…

Yüzleşemediğimiz ve yüzleşmekten korktuğumuz,

sonrasını göze almakta zorlandığımız güçlüktür gerçekler.

İki hâli vardır benliğin ve kişiliğin:

Ya hayallerini seçip o dünyada yaşarsın,

ya da hayallerini yıkıp gerçeğe uyanırsın.

Bedeninize ve ruhunuza hangisi uygunsa,

seçiminiz o yönde gerçekleşir.


Bazen hayal gördüğümüz şeyler gerçeklerimizdir.

Bazen gerçeklerimizi hayal görmek isteriz.

“Düşler ve Gerçekler” işte ayrı ayrı yaşar…

Sevgilerimle,

Belgin Baykal

- Mayıs 16, 2019 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş
Labels: aşk ve gerçek, aşkın felsefesi, duygusal yazılar, düşler, hayal ve gerçek, içsel yolculuk, ruh halleri, Sezen Aksu sözleri, yaşamın içinde
Belgin Baykal
Kendimi yazarak ifade ettiğimi anladığımdan beri yazdım ve sizlerle paylaşmak istedim. Belki satırlarımda kendinizden bir şeyler bulursunuz☺️

30 Temmuz 2013 Salı

İşte! Yine 14 Şubat








Dal rüzgârı affeder,
Ama kırılmıştır bir kere.
Her gün yeni bir keder bulur,
Yakıştırır göğsüne.
Günler geçer yıl olur,
Aslında hepsi aynı hikaye.
Dal rüzgârı affetse bile,
Kırılmıştır bir kere.
Cam yapışır, kalp yapışmaz!
Sen unutsan bile ruhun unutmaz.
Zaten unutmak da bize yakışmaz.
Aşk acısı olsa bile,
Dal rüzgârı affeder.
Ama kırılmıştır bir kere…

Tuna Kiremitçi

İnsan ilişkileri işte bu şiir gibi…
Verdiğimiz değerin karşılığını göremediğimizde 
en çok biz kırılırız.
İçimize döneriz, yalnızlaşırız.
Duygularımız öksüz kalır.
Sonra kendimize kızarız:
"Niye ederinden çok değer verdim?"

Ama yine de kendimizi şöyle avutmaya çalışırız:
"Ben doğrusunu yaptım. Karşımdaki anlamadıysa bu onun sorunu."

Oysa bu artık iki kişinin ortak sorunu olur.
Edilen özürler, yapılan jestler…
Hiçbiri o içteki kırıklığı tamir edemez.
Bazen yalnızca içten bir “özür dilerim” iyileştirir.
Ama kırgınlık, her zaman bir kelimeyle, bir hatıra ile yeniden sızlar.

Bugün 14 Şubat.
Yine dört bir yanda sevgili olma telaşı…
Nasıl kutlasak, nasıl paylaşsak?
En iyi fotoğrafı kim atacak yarışları…
Oysa ki bazı şeyler iki kişilik olmalı.
Saklı kalmalı. Mahrem kalmalı.

Sevgi yalnızca karşı cinse duyulan his değil…
Kendinizin sevgilisi olun bugün.
O günü kendinize ayırın.
Ne zamandır gitmek istediğiniz bir yer varsa gidin.
Kendinize hediye alın.
İçinizden ne geliyorsa onu yapın.
Bir gün bile olsa “kendinize ait” bir gün olsun.

Sevgilisi olanlara da küçük bir not:
Bugün beklentisiz, huzurlu, sakin bir gün geçirin.
Küçük şeylere takılmayın, detaylarda boğulmayın.
Özüne bakın. Size değer verilmiş mi? Bir çaba harcanmış mı?
Hayat, sevginizi harcayacağınız kadar uzun değil.


Ben mi?
Sabahtan Taksim’de kendimi gezdiriyor olacağım. :)
Sizi bilemem…

Sevgililer Gününüz kutlu olsun.

Sevgiyle,

Belgin BAYKAL
- Temmuz 30, 2013 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş
Labels: aşk, hayatın anlamı, içsel yolculuk, ilişkiler, kadın bakışı, kendini sevmek, kırgınlık, Sevgililer Günü, şiirli yazılar, Tuna Kiremitçi, yalnızlık
Belgin Baykal
Kendimi yazarak ifade ettiğimi anladığımdan beri yazdım ve sizlerle paylaşmak istedim. Belki satırlarımda kendinizden bir şeyler bulursunuz☺️
Önceki Kayıtlar Ana Sayfa
Kaydol: Yorumlar (Atom)

Ezik Demeyin Kimseye

Toplumun sessiz kahramanlarıdır onlar. Kendini öne atmayan, ama her şeyin farkında olan insanlar. Onlara ezik derler, çünkü bağırmazlar. Çün...

  • Paspas Altındaki Anahtar Olma!
    Geçen gün gözüme bu cümle çarptı ve üzerinde yazı yazacak kadar düşündüm. "Anahtar gibi sadece kaybolduğunda aranan...
  • Kartallar Yüksek Uçar!
    Kartal, kuş türleri içinde en uzun yaşayanlardandır. Bazıları 70 yıl kadar yaşar. Ama bu uzun ömür için, 40 yaşına gel...
  • Erkekler Aldatmalı mı? Gerçekten!
    Aile terapisti Dr. Susan Mandel, “Erkeklerin aldatmakla ilgili sorunları şu: Erkekler kadınlar gibi ilişkilerde yapıcı ve iletiş...

Bu Blogda Ara

Sayfalar

  • www.kitapyurdu.com/kitap/dekolte-ruhlar-/552670.html
  • https://www.instagram.com/belginbaykall
  • kitapyurdu
Fotoğrafım
Belgin Baykal
Kendimi yazarak ifade ettiğimi anladığımdan beri yazdım ve sizlerle paylaşmak istedim. Belki satırlarımda kendinizden bir şeyler bulursunuz☺️
Profilimin tamamını görüntüle

ARŞİV

  • ▼  2025 (9)
    • Ekim (1)
    • Eylül (1)
    • Temmuz (6)
    • Haziran (1)
  • ►  2024 (1)
    • Ocak (1)
  • ►  2023 (4)
    • Kasım (1)
    • Ekim (1)
    • Eylül (1)
    • Temmuz (1)
  • ►  2022 (11)
    • Aralık (1)
    • Ekim (1)
    • Temmuz (4)
    • Haziran (3)
    • Mart (1)
    • Ocak (1)
  • ►  2021 (14)
    • Aralık (1)
    • Kasım (3)
    • Ekim (1)
    • Ağustos (1)
    • Temmuz (3)
    • Haziran (1)
    • Mayıs (1)
    • Nisan (1)
    • Şubat (1)
    • Ocak (1)
  • ►  2020 (6)
    • Kasım (1)
    • Ağustos (2)
    • Haziran (1)
    • Mart (1)
    • Şubat (1)
  • ►  2019 (16)
    • Aralık (2)
    • Kasım (3)
    • Ağustos (2)
    • Temmuz (2)
    • Mayıs (1)
    • Nisan (4)
    • Ocak (2)
  • ►  2018 (1)
    • Aralık (1)
  • ►  2016 (6)
    • Ağustos (1)
    • Mayıs (1)
    • Nisan (1)
    • Şubat (2)
    • Ocak (1)
  • ►  2015 (6)
    • Eylül (6)
  • ►  2013 (17)
    • Temmuz (17)
  • ►  2012 (57)
    • Ağustos (1)
    • Haziran (1)
    • Mayıs (54)
    • Nisan (1)

Kötüye Kullanım Bildir

Wikipedia

Arama sonuçları

Asla Vazgeçme!

Asla Vazgeçme!

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Translate

Blog Arşivi

  • ▼  2025 (9)
    • ▼  Ekim (1)
      • Ezik Demeyin Kimseye
    • ►  Eylül (1)
    • ►  Temmuz (6)
    • ►  Haziran (1)
  • ►  2024 (1)
    • ►  Ocak (1)
  • ►  2023 (4)
    • ►  Kasım (1)
    • ►  Ekim (1)
    • ►  Eylül (1)
    • ►  Temmuz (1)
  • ►  2022 (11)
    • ►  Aralık (1)
    • ►  Ekim (1)
    • ►  Temmuz (4)
    • ►  Haziran (3)
    • ►  Mart (1)
    • ►  Ocak (1)
  • ►  2021 (14)
    • ►  Aralık (1)
    • ►  Kasım (3)
    • ►  Ekim (1)
    • ►  Ağustos (1)
    • ►  Temmuz (3)
    • ►  Haziran (1)
    • ►  Mayıs (1)
    • ►  Nisan (1)
    • ►  Şubat (1)
    • ►  Ocak (1)
  • ►  2020 (6)
    • ►  Kasım (1)
    • ►  Ağustos (2)
    • ►  Haziran (1)
    • ►  Mart (1)
    • ►  Şubat (1)
  • ►  2019 (16)
    • ►  Aralık (2)
    • ►  Kasım (3)
    • ►  Ağustos (2)
    • ►  Temmuz (2)
    • ►  Mayıs (1)
    • ►  Nisan (4)
    • ►  Ocak (2)
  • ►  2018 (1)
    • ►  Aralık (1)
  • ►  2016 (6)
    • ►  Ağustos (1)
    • ►  Mayıs (1)
    • ►  Nisan (1)
    • ►  Şubat (2)
    • ►  Ocak (1)
  • ►  2015 (6)
    • ►  Eylül (6)
  • ►  2013 (17)
    • ►  Temmuz (17)
  • ►  2012 (57)
    • ►  Ağustos (1)
    • ►  Haziran (1)
    • ►  Mayıs (54)
    • ►  Nisan (1)

https://www.kitapyurdu.com/kitap/e-kadar-hayatlar/628607.html&filter_name=belgin+baykal

  • Kitapyurdu

Okuyucular

Bu Blogda Ara

Translate

Tema resimleri luoman tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.