aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Temmuz 2013 Salı

İşte! Yine 14 Şubat








Dal rüzgârı affeder,
Ama kırılmıştır bir kere.
Her gün yeni bir keder bulur,
Yakıştırır göğsüne.
Günler geçer yıl olur,
Aslında hepsi aynı hikaye.
Dal rüzgârı affetse bile,
Kırılmıştır bir kere.
Cam yapışır, kalp yapışmaz!
Sen unutsan bile ruhun unutmaz.
Zaten unutmak da bize yakışmaz.
Aşk acısı olsa bile,
Dal rüzgârı affeder.
Ama kırılmıştır bir kere…

Tuna Kiremitçi

İnsan ilişkileri işte bu şiir gibi…
Verdiğimiz değerin karşılığını göremediğimizde 
en çok biz kırılırız.
İçimize döneriz, yalnızlaşırız.
Duygularımız öksüz kalır.
Sonra kendimize kızarız:
"Niye ederinden çok değer verdim?"

Ama yine de kendimizi şöyle avutmaya çalışırız:
"Ben doğrusunu yaptım. Karşımdaki anlamadıysa bu onun sorunu."

Oysa bu artık iki kişinin ortak sorunu olur.
Edilen özürler, yapılan jestler…
Hiçbiri o içteki kırıklığı tamir edemez.
Bazen yalnızca içten bir “özür dilerim” iyileştirir.
Ama kırgınlık, her zaman bir kelimeyle, bir hatıra ile yeniden sızlar.

Bugün 14 Şubat.
Yine dört bir yanda sevgili olma telaşı…
Nasıl kutlasak, nasıl paylaşsak?
En iyi fotoğrafı kim atacak yarışları…
Oysa ki bazı şeyler iki kişilik olmalı.
Saklı kalmalı. Mahrem kalmalı.

Sevgi yalnızca karşı cinse duyulan his değil…
Kendinizin sevgilisi olun bugün.
O günü kendinize ayırın.
Ne zamandır gitmek istediğiniz bir yer varsa gidin.
Kendinize hediye alın.
İçinizden ne geliyorsa onu yapın.
Bir gün bile olsa “kendinize ait” bir gün olsun.

Sevgilisi olanlara da küçük bir not:
Bugün beklentisiz, huzurlu, sakin bir gün geçirin.
Küçük şeylere takılmayın, detaylarda boğulmayın.
Özüne bakın. Size değer verilmiş mi? Bir çaba harcanmış mı?
Hayat, sevginizi harcayacağınız kadar uzun değil.


Ben mi?
Sabahtan Taksim’de kendimi gezdiriyor olacağım. :)
Sizi bilemem…

Sevgililer Gününüz kutlu olsun.

Sevgiyle,

Belgin BAYKAL

28 Nisan 2012 Cumartesi

Bile Bile Sevmek





“Bile Bile Sevmek”

Bile bile sevmek ne zordur…
Sonunu bilirken yine de körü körüne atlamaktır ateşe.
Kalp her seferinde bilir canının yanacağını ama denemekten vazgeçmez.
“Acıtır ama öldürmez” diye diye devam eder sevmelere…

Haklıdır belki de yürek, çünkü sevmek için yaratılmıştır.
Yenik düşse de duygulara,
Acılarını kendi içinde iyileştirecek kadar güçlüdür aslında.
Bazen kime, neden olduğunu bile bilmeden sever.
Bazen de sırf sevmek için…

Ve ne yazık ki iki kalpten biri farklı anlar o sevgiyi.
Aynı yere baktığınızı sanırken,
Farklı yönlerde bulursunuz kendinizi.
Aynı sandığınız şeyler bile,
Aslında ayrılıklarınızın başka bir biçimidir.

Aldığınız her nefesin aynı olduğunu sanırsınız.
Ama bir anda… değişir her şey.

“Seni seviyorum” diyen bir ağız,
O sözü yüreğinden mi söyler, yoksa sadece dilinden mi dökülür?
Bu kadar kolay mıdır severken vedalaşmak?
Yoksa sevildiğini zanneden yürek yine mi kandırılmıştır?

Kış güneşine aldanıp erken açan çiçekler gibi…
Vedalar hep emeksizdir.
Daha dün “İşte bu sensin, aradığım kişi” diyen,
Bugün başka bedenlerde başka ruhlar arar.

Ne bir yüreğe sığabilir,
Ne de söylediği sözlerin arkasında durabilir.

Ve sonra kendini “bilge” ilan eder.
Kaybettiği kişiyi “zavallı” ya da “talihsiz” ilan eder.
Çünkü o hâlâ arayıştadır… ama bulamıyordur.
Ruhları uyuşmamıştır sözde.
Kimse onu anlamamıştır.
Kendinin zor biri olabileceği hiç aklına gelmez.

Dünyaya hep eksikleri tamamlama misyonuyla bakar.
Kendisini ulaşılmaz, başkalarını yetersiz bulur.
Ve o yüzden kolay vazgeçer, kolay tüketir sevdalarını.

Bitirirken bile çabasızdır.
Tek bir cümleyle bitirir, tek başına karar verir.
Unutur ki,
Vedayı kabul eden aslında çoktan gitmiştir.

Yani…
“O”nun vedasıdır bu, senin değil.

Hiç kimse vazgeçilmez değildir.
Biraz acı, biraz sızı… derken:
“Merhaba yeni hayat!” diyecek gücü bulur insan kendinde.

İlişkilerinizi gerçekten sizi hak eden insanlarla yaşayın.
Zorlamayın. Oldurmaya çalışmayın.
Ve unutmayın:
Olmuyorsa... aşksızlıktan ölmezsiniz ya.

– Belgin BAYKAL

Ezik Demeyin Kimseye

Toplumun sessiz kahramanlarıdır onlar. Kendini öne atmayan, ama her şeyin farkında olan insanlar. Onlara ezik derler, çünkü bağırmazlar. Çün...