Brad Pitt’in Karısı Hakkında Söyledikleri:
"Karım hastaydı. Sürekli gergindi.
Kişisel sorunlar, işi, çocuklarla ilgili endişeler onu yormuştu.
14 kilo verdi, 40 kiloya düştü.
Zayıftı, sürekli ağlıyordu, mutsuzdu.
Baş ağrıları, kalp ağrıları vardı.
Uyku düzeni bozulmuştu.
Çok yorgun olduğunda kısa süreli uyuyabiliyordu.
Güzelliğini önemsememeye başladı.
Film tekliflerini reddetti.
Kendine bakmıyordu.
İlişkimiz kopma noktasına gelmişti.
Ben de umudumu kaybetmiştim.
Ama sonra bir karar verdim.
Onunla ilgilenmeye başladım.
Yanında uyudum, sarıldım.
Birlikte duş aldık, çiçekler verdim.
Övdüm, sevdim, mutlu etmeye çalıştım.
Sadece onun için yaşamaya başladım.
Basınla sadece ben konuştum, yükünü hafiflettim.
Ortak arkadaşlarımızın yanında hep onu övdüm.
Ve mucize oldu...
Yüzü gülmeye başladı.
Kilo aldı.
Sakinleşti.
Beni yeniden sevdi.
O zaman anladım:
Kadın, erkeğinin yansımasıdır.
Bir erkek kadını sevgiyle sararsa, kadın yeniden doğar."
Bu sözleri okuduğumda bir kez daha emin oldum:
Sevmediğiniz sürece, sevilemezsiniz.
Emek vermediğiniz sürece, mutlu olamazsınız.
Her ilişkide zor dönemler olur.
İnsan bazen içine kapanır, susar, yorulur.
Ama hemen vazgeçmek çözüm değildir.
"Değişti" demek kolay.
Peki neden değiştiğini hiç sordunuz mu?
Ona kendini kadın gibi hissettirdiniz mi?
Yanında olduğunuzu gösterdiniz mi?
Sadece “çocuklarımın annesi” mi dediniz?
Yoksa hayat arkadaşım diyebildiniz mi?
İlgisizlik, evliliği de, mutluluğu da yavaşça yok eder.
Unutmayın: Mutluluk size gelmez, emeğinize gelir.
Hiç kimse sizi sürekli mutlu etmek zorunda değil.
Ama sizin davranışlarınız, o mutluluğu büyütür.
Şimdi sıra sizde.
Kendiniz ve sevdikleriniz için bir şeyler yapın.
Çünkü mutluluk herkesin hakkı.
Ve hakkınıza sahip çıkın.
Brad Pitt bunu başarabildiyse,
Biz neden yapamayalım?
Sevgilerimle,
Belgin BAYKAL