30 Temmuz 2013 Salı

Yaşın Dörtlü Rakamla Başlıyorsa!










Hayatın en korkulan yaşı sayılır 40’lı yaşlar.

Sanki her şey bitmiş, hiçbir şey yapamamış gibi.

Belki de yaşlanma etkilerini hissettiğin yıllar.

Ya da orta yaş grubuna dahil edildiğin zaman.

Ben de bu yaşlara gelmiş bir kişi olarak baştan biraz korkmuştum.

Ta ki kızımın arkadaşlarının teyze demesi ya da abla muhabbetleriyle…

Şu an bunların hiçbirinin benim için bir önemi yok.

Hayatta yaşımı bu kadar sevdiğim bir dönem olmadı.

Sezen Aksu’nun dediği gibi;
“Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler”

Eğer bu aklımla verilecekse hemen isterim.

Ama! O toy ve ürkek zamanımsa, bu halim kalsın yeter.

Gençlik yıllarım hep koşuşturma ve güvensizlikle geçti.

Hiçbir zaman yaşımın güzelliğini yaşayamadım.

Hep korkularım ve endişelerim vardı.

Daha sonra evlilik hayatı karıştı o güzel yaşlarımın arasına.

Alışma ve kendime alıştırma dönemimdi.

Derken çocuk büyütme ve iki kat kaygı artışı.

O arada doğum günlerim ve gözümün önünden geçen yirmili ve otuzlu yaşlarım.

Koşuşturmalar, anlamaya çalışmalar ve anlaşılamadan mezuniyet dönemimdi sanki o yıllar.

O kadar çabuk geçti ki!

Eskiden anneannemle oturur sohbet ederdik. Bana hep gençliğini anlatmaya çalışırdı.

Ne kadar çabuk geçtiğini ve hiçbir şey anlamadığını...

Şimdi onu daha iyi anlayabiliyorum.
O yaşlar hep koşuşturma ve korkularla geçiyormuş.

Oysa şimdi!

Her şeye bakışım çok farklı.

Hayattan en keyif aldığım, kendimi en sevdiğim dönem.

Ne saçımdaki beyazlar ne kaz ayakları ne de başka ayaklar...

Hiçbir şey umurumda değil…

Sadece huzurum ve kendime aitlik duygum beni zengin kılıyor.

Kimseye kendimi sevdirme ya da anlatma telaşım yok.

Anlayan anlamıştır, anlamayan yoluna devam etmiştir.

Eski korkularımdan eser kalmadı.

Terk edilme ya da yalnız kalma korkusu.

Zaten hep yalnız olduğumu anlamış olmamda, işte bu dörtlü rakamlardı.

Her ne olursa olsun, kimseyle yola çıkılmayacağını ve tedbirli yaşamak zorunda olduğumuzu kabul ettiğimiz dönem.

Yani! Beklentisiz yaşam…

Kendinizi daha çok sevip, mutlu ettiğiniz bu yaştan sakın korkmayın!

Her şeyden arındığımız, geçmişten dersler aldığımız, beynimizi olumsuz düşüncelerden sıyırdığımız, en güzel ve verimli dönemi sevgiyle karşılayın.

Bu yaşın size kattıklarının farkındalığını yaşayın…



Sevgilerimle,
Belgin BAYKAL

Hiç yorum yok:

Konuşmamız Gerek

  Kendime bir hedef koymuştum. 3 tane kitap yazıp zirvede bırakacağım diye.) Aynen de verdiğim sözü tuttum. Yeni bir kitapla tekrar karşınız...