Hiçbirimiz sahip olduğumuz hayata tam anlamıyla malik değilizdir.
Başkalarının yaşamları, aileleri, çocukları hep örnek teşkil eder.
Herkes birbirini mukayese ile ne canlar yakar.
Memnuniyetsizlikler hep örneklemelerle gün yüzüne çıkartılır.
Bütün çevremiz gözden geçirilir ve örnek verilecek adaylar bulunur.
En ufak tartışmalarda ya da keyifsiz durumlarda hazır kişiler ortaya sunulur.
Herkesin kocası, çocuğu, karısı, annesi, babası, kardeşleri başka bir kıymet kazanır.
Bilmezler ki o örnek gösterilen aileler dört duvar arasında neler yaşarlar.
Gerçekten örnek midirler? Ya da onların gözünde de sizin örnek olabileceğiniz gibi,
“Komşunun tavuğu, komşuya kaz görünür” Ne kadar güzel bir atasözüdür.
Sizde olan şeylerin, başkasında daha kıymetli gözükmesi…
İnsanlar ellerindekinin kıymetini gerçekten kaybedince anlarlar.
Her kaybettiklerinde de ders aldıklarını sanırlar ama bir zaman sonra değişen hiçbir şey olmaz.
Doğası gereği eski haline dönerler.
Sahip olduğu şeyi elinde tutma kavramını henüz keşfedememiştir.
Daha doğrusu çok şey yaptığını sanır ama yapılması gereken gerçek şeyleri yapmaz.
Sevdiklerinden sevgisini ve ilgisini esirger.
Madde gibi görür her şeyi.
"Bütün ihtiyaçlarını karşılıyorum daha ne istiyor" şeklinde!
Hiç kimse kaybetmeyi düşünmez.
Ama büyük bir detay atlanır.
Sahip olduklarınıza ‘sizin’ duygusuyla bakmayın! Anlık yanınızda olduğunu düşünün,
Ertesi günü başınıza neler geleceğini biliyor musunuz?
Sizin olduğunu sandığınız şeyler gerçekten sizin mi acaba?
Ölüm ve ayrılık denen bir kavramın olduğu yerde, bu kadar emin bir hayat nasıl yaşanır.
Her gün bir daha görüşmeyecekmiş düşüncesiyle baktığımız zaman yine aynı ilgisizliği gösterebilir miyiz?
Size değer veren insanlarla oturup sohbet etmek yerine televizyon izliyorsanız ya da başka şeylerle zaman geçiriyorsanız kaybınız gerçekten çok derin olur.
Sadece iyi not alınca çocuklarınızı sevip takdir ediyorsanız onların çocukluklarını çalıyorsunuz demektir.
Onların her gün sağlık ve mutlulukla eve gelmeleri en büyük ödüldür.
Çocuklarınızı, eşinizi, dostunuzu değer vererek karşılayın ve uğurlayın,
Sizin için ne kadar önemli olduğunu hissettirin. Çünkü çok hazırlıksız yakalanabilirsiniz.
İçinizde ne çok keşkeleriniz kalır.
Siz ne bekliyorsanız, karşı tarafta sizden onu bekler bunu unutmayın!
O zaman ne duruyorsunuz?
Bugünden itibaren var mısınız? Hayatınızı tekrar gözden geçirmeye.
Sahip olduğunuz her şeyle gurur duyun ve şükredin.
Şükredin ki daha çok kısmet kapılarınız açılsın.
Başka hayatlara değil, kendi hayatınıza sahip çıkın çünkü birileri de sizin hayatınıza özeniyor olabilir.
Sevgilerimle...
Belgin BAYKAL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder