Nedir bu “Anı yaşamak”
Kimler yaşar?
Kural nedir?
Annemin bir sözü vardır ”Gittiğin yere kendi mutsuzluğunu götürüyorsan boşuna zahmet etme” diye!
Gerçekten de öyledir.
İçinizde cevaplanmamış bir sürü soru, geleceğe dair kaygılar, geçmişe duyduğunuz öfke varsa, bunlar her gittiğiniz yere sizinle beraber geliyorsa, anınızı yaşayamazsınız!
Seyahate çıkmaya karar verdiniz, hava değişikliğinin size iyi geleceği düşüncesindesiniz…
Kendinizi büyük bir valizin yerine koyun.
Gerekli gereksiz, içine ne varsa doldurun, sonrada onu taşımanın zorluklarını yaşayın.
Döndükten sonra da kendinize söylenin;
"Ne kadar gereksiz şey yanımda götürmüşüm, çoğunu kullanmadım" diye.
O kadar yük ile, ne gittiğiniz yerin manzarasını ne de konumunu fark edebilirsiniz.
İşte ruhumuzla seyahatimiz de böyle başlar…
İçini ne ile doldurduğumuzla ilintilidir.
Eğer yanımızda bir sürü olumsuz düşünce ile yola çıkıyorsak, tüm olumsuzlukları da üstümüze çekeriz.
Hayat, çok fazla anlam yüklenmeyecek kadar kısa.
Yediğiniz yemeği gerçekten tadarak yiyin,
İçtiğiniz suyu hissedin, gördüğünüz yerler sizin şansınız diye düşünün.
Eğer bu dünyaya anlam yüklemek istiyorsanız, hayatınıza anlam katın, keyif almayı bilin…
Her gittiğiniz yere ruhunuzu da götürün.
Burası olmadı “Başka nereye gitsem de mutlu olsam” diye bir kavram yok!
Mutluluk sizin gözlerinizle gördüklerinizde saklı…
Nasıl bakarsanız öyle görürsünüz.
Farkındalıklarınızı arttırın…
Küçük şeylerden keyif almayı bilin.
Birkaç tişört ve pantolonla dünyayı gezebilecek sadeliğe erişin.
Orhan Veli’nin de dediği gibi;
Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Bunları biliyorsanız ve farkındaysanız,
İşte şimdi! “Anınızı Yaşayabilirsiniz”
Sevgiyle Kalın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder