Ne kadar çok hissederiz bu duyguyu,
Kalabalıkta yalnızlık duygusunu…
Psikologlara gidenlerin yüzde sekseninin kurduğu cümleymiş
bu. “Kendimi çok yalnız hissediyorum”
Bence insana ait en doğru duygu…
İnsan tek doğar, tek ölür.
Dolayısıyla yalnızlığı doğuştandır.
Sonradan kazanılmış bir değer değildir.
Kendi doğasında kendi doğrularıyla yol alır.
Bu yolda ruhuna dokunan insanları yanında toplar, dokunmayanlara da mesafeler koyar.
Hayat; hedefini koymuş, yönünü tayin etmiş olanlar için ne kadar akışında ve doğal ilerler.
Peki! Hatalar nerede başlar?
Ruhuna dokunulduğunu zannedenler için yanlış hisle başlar.
Çokluk ve hiçlik duygusu içerisinde akıl karışır, seçimlerini bu duyguya göre yapar.
Kendisini sığdıracak bir yer bulamaz.
Ruhu ve benliği arada kalır.
Pişmanlık ve haklılık duygusu ile telafisi olmayacak hatalar yapar hayata dair.
Nereye ait olduğunu bilememenin iç sıkıntısıyla geçirir yaşamın geri kalanını.
Karmaşa içerisinde iç dünyasında kıyasıya savaş verir.
Ne kendisini ne de sevdiklerini mutlu edebilir baş edemediği duygularıyla;
Benlik duygusundaki bu gidiş geliş, daha yalnızlaştırır kişiyi.
Hep anlaşılamadığını ima eder.
Hep yalnızlıktan dem vurur…
En sevdikleri yanındayken bile sevgiye açtır, ilgiye muhtaçtır…
Hayatta tıpkı doğa gibidir.
Evrensel kanunlar her yerde aynıdır;
Verdiğini alır ve büyük bedeller ödetir.
Her zaman değerlerimize sahip çıkıp dönüşü olmayan hatalarda, yalnızlık duygumuzu
kırbaçlamamak dileğiyle,
Mutlu ve iç huzuruyla kalın…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder