8 Mayıs 2012 Salı

Kadının Adı Var mı?








Kadının hayatı yaşadığı yer ve yetiştiriliş şekliyle başlar.

Kırsal alanlarda ekonomik özgürlüğü olmayan kadınlar erkekleri tarafından 

daha çok ezilir ve baskılarına maruz kalır.

Gideceği yeri olmayan kadın, üzerine getirilen kumaya bile razı olur.

Karşı koyacak olsa; kendisini aç sefil sokakta bulacağını ya da

“Beyaz gelinliğinle gidiyorsan, kefeninle dönersin” diyen ailesinin yanına da dönemeyeceğini iyi bilirdi.

Yine de başkaldıran kadının daha sonraki dönemi ayrı bir trajediydi…

Erkeğini terk eden kadın toplum tarafından da kabul görmezdi. Daha çok sabretmesi ve birçok şeyi görmezden gelmesi beklenirdi.

Önce anne-baba-abi baskısı daha sonra girdiği işten tutun, yaşadığı mahalleye kadar büyük

mücadeleyle başlardı hayatı.

Yalnız kadının neler hissedebileceğini bilen fırsatçı erkeklerle dolardı.

Kadın ne kadar namuslu olursa olsun, onu zorlayacak erkekler illa çıkardı.

“Acaba bugün kararını değiştirmiş midir, teklifimi kabul eder mi?” diye.

Türk erkeği, yalnız yaşayan kadınlara karşı çok duyarlı ve vefalıdır.

Kendi eşine göstermediği nezaketi ve özveriyi kocasından ayrılmış kadınlara gösterir.

Çok merhametli ve yardımseverdir.)

Bu erkeklerle baş etmek, yalnız yaşamaya direnen kadınlar için hiç kolay olmamıştır.

Kısacası; Kadın olmanın bedeli çok ağırdı.

Bir erkek, üzerine başka bir erkek getirilirse bu duyguyu nasıl hissederdi acaba!

Ya da aklına hiç gelmiş midir? Bir kadına neler yaptığı ya da yaşattığı?

Günümüz kadınları, geçmişin intikamını alırcasına her alanda başarılarını ve isimlerini duyurmayı başardılar.

Ekonomik gücünü kazanan onurlu kadınlar kendi mücadelelerini verirken kendi 

kimliklerini de kazandılar.

Erkekler bundan ne kadar rahatsız olsa da yaşatılan duygular ilahi adaletle yerini buldu.

Artık kadının adı; ezilen, hor görülen değil, kadın olarak var.

Hatta o kadar varlar ki; erkekler, kadınların tacizlerinden çekinir oldular.

Kadın istediğini elde eden, ne istediğini bilen bir birey olarak toplumda yerini aldı.

Her ne kadar “Kadının Adı Var” desek de yine erkeğin özgürlüğüne ve hoş görülmesine aday olamıyor.

Yine kınanıyor, yine ayıplanıyor ve yine suçlanıyor.

Çünkü kadın öncelikle anne olduğu için, her zaman farklı tutuluyor.

Kısaca; kadının adı yok ve olmayacak….

 

 

Sevgiyle Kalın…

Belgin BAYKAL

Hiç yorum yok:

Konuşmamız Gerek

  Kendime bir hedef koymuştum. 3 tane kitap yazıp zirvede bırakacağım diye.) Aynen de verdiğim sözü tuttum. Yeni bir kitapla tekrar karşınız...