8 Mayıs 2012 Salı

Boşanma Sonrası!!!







Bin bir emekle kurulan yuvalar, iki tarafın birbirine gösterdiği özensizlik yüzünden dağılmaya yüz tutar.
Senin hatan benim hatam derken olayın can yakıcı kısmı çocukta gerçekleşir. 
En masum ve zayıf halka seçilir.

İki tarafta acımasızca yaşanmışlıkların acısını çocuktan çıkartır.
Anne tarafı, baba tarafı derken, kırıcı kelimeler ortalarda dolaşır.

Yıkılan yuvadan enkaz olarak çıkartılır yavrucak.

Kime inanacağını ve kimin tarafında olacağını bilemez.

Onun için zayıf duran acınacak haldedir, güçlü duran ise onun kolayca kırabileceğidir.
Zayıf olan bir şeye kimse yüklenemez çünkü bilir taşıyamayacağını. 

Denge bu şekilde kurulur.

Çocuk her zaman anne babasını bir arada görmek ister. 
Bir arada derken huzurlu, kavgasız ve gürültüsüz bir ortamda düşünür.
Ne annesinin yanına başka bir erkeği, ne de babasının yanına başka
bir kadını yakıştırabilir.
Ne kadar iyi olurlarsa olsunlar herkesin yeri farklıdır.
Anne annedir, baba babadır.

İyisiyle kötüsüyle bu böyle olur.

O zaman çocuklarımızın hayatına, duygularına ve beklentilerine saygı göstermeliyiz.
Onların izni ve gönlünü almadan, ona annelik ve babalık görevlerimizi tam olarak yerine getirmeden, “Bu benim hayatım, istediğim gibi yaşarım” felsefesinden uzak durmalıyız.
Çocuklarımıza boşanma sonrası yaşatabileceğimiz en güzel duygu,
“Biz ne olursa olsun senin yanındayız”.
“Sen bizim için çok önemlisin duygusunu” vermektir. 
Bunu ağızdan söylemenin hiçbir değeri yoktur.

Çocuklar sevgiyi, ilgiyi, güveni en iyi bilen ve alan saf ve temiz parçalarımızdır.
Kendi dünya görüşüne ve içindeki kin, intikam duygularına onu alet etmek büyük acımasızlıktır.
Bizde boşanma sonrası erkek ya da kadın kendi istekleri
doğrultusunda boşanmadılarsa büyük bir kuyruk acısı yaşarlar.
Bu acıya da çocuklarını alet ederler.
Onları daha az görerek, daha az severek cezalandırırlar.
Aslında cezalandırırken kendilerini de en güzel duygulardan mahrum bırakırlar.
Bir çocuğun sevgisinden, o büyürken geçirdiği evrelerinden,
sevinçlerinden, heyecanlarından, mutluluklarından her şeyden.
Bir daha geriye dönüp yaşayamayacağı duygulardan…
Minik masum kalplerden esirgenen sevginin, onlardan çalınan
zamanın, kalplerinde bırakılan büyük kırgınlıkların hepsinin
bedelini zaman ödetir kişiye.
Ama iş işten geçmiştir, geçmişte ki kırıklıklar asla bir daha eskisi
gibi olmaz.

Geçmişte yapılan hatalar her fırsatta insanın yüzüne tokat gibi vurur.
Sadece parayla, giyimle, kuşamla, hediyelerle, ebeveynlik olmaz.

Kaliteli zaman geçirmek,

Değerini hissettirmek,

Güven vermek ve her şeyiyle onu sevmek, 

Unutmayın! Ne evliliğinizden ne de boşanmanızdan onlar sorumlu değildi.
Kendi seçimlerimizdeki hatalarımızın bedelini onlar ödememeli...

Sevgilerimle

Belgin BAYKAL

Hiç yorum yok:

Konuşmamız Gerek

  Kendime bir hedef koymuştum. 3 tane kitap yazıp zirvede bırakacağım diye.) Aynen de verdiğim sözü tuttum. Yeni bir kitapla tekrar karşınız...